20 Ocak 2014 Pazartesi

HEYET-İ TEMSİLİYENİN ANKARA’YA GELMESİ (27 ARALIK 1919)


 Sebepleri:
Ankara’nın güvenli olması
Meclis-i Mebusan çalışmalarının yakından izlen­mek istenmesi
Ankara’nın batı cephesine yakın olması
Ankara’nın iletişim ve ulaşım yönünden uygun olması

  Meclis-i Mebusan İçin Seçimlerin Yapılması:
 İşgal güçleri seçimlerden saltanat yanlılarının ço­ğunluk olarak çıkacağını zannettiğinden dolayı seçimlere pek müdahale etmediler. Fakat Kasım 1919’da yapılan seçimlerden milli mücadele taraf­tarlarının çoğunluk olarak çıkması işgalcilerin Ana­dolu hareketini hala anlayamadığını gösterdi. İşgal­ciler padişahın kontrolünde toplanacak olan bir meclisten kendi aleyhlerine bir kararın çıkmayacağını zannettiklerinden dolayı meclisin açılma­sın da karışmadılar. Meclisin Misak-ı Milli kararla­rını alması ise işgalcilerin Anadolu hareketini anla­yamadığını bir defa daha gösterdi.
         

 MECLİS-İ MEBUSANIN AÇILMASI (12 OCAK 1920)

ð                  Padişah meclisin İstanbul dışında toplanmasını, meclisin kendi kontrolünden çıkmasından dolayı, uygun görmüyordu. Meclisin İstanbul dışında top­lanmasını anayasaya uygun olmayışı ise padişaha bu konuda dayanak oluyordu.
ð                  Mustafa Kemal ise işgal altındaki İstanbul’da,  padişah başkanlığında toplanacak olan bir mecliste milli mücadele adına sağlıklı kararların çıkmayaca­ğını tahmin ediyor ve meclisin Anadolu’da toplan­masını istiyordu.
ð                  Mustafa Kemal meclisten sağlıklı kararlar çıktığı takdirde milli mücadelenin yasallaşacağına inanı­yordu. Fakat her şeye rağmen Mustafa Kemal bu meclisin kurtuluşu gerçekleştiremeyeceğini biliyor ve bu durumu milletin de görmesini istiyordu. Bu açıdan meclisin İstanbul’da toplanması ve Misak-ı Milli kararlarından dolayı İstanbul’un işgal edilerek meclisin dağıtılması olumlu oldu.
ð                  Erzurum mebusu seçilen Mustafa Kemal güvenlik meselesinden dolayı İstanbul’da toplanan meclise katılmadı. Meclis Anadolu’da toplanacak olsaydı; Mustafa Kemal meclise katılabilirdi.
 
Mustafa Kemal’in İstanbul’a gönderdiği Me­bus Arkadaşlarından İstekleri:
1-Mecliste milli mücadelecilerin birlikte hareket etmesini sağlayacak olan bir müdafa-i hukuk grubu oluşsun.
  Açıklama:Mecliste müdafa-i hukuk grubu bazı mebusların çekimser davranmasından dolayı kuru­lamayıp; bu grubun yerine içinde saltanat yanlıları­nın da olduğu ve Misak-ı Milliyi ilan edecek olan Felah-ı Vatan grubu kuruldu.

2-Sivas Kongresi kararları mecliste onaylansın
  Açıklama: Meclis Sivas Kongresinin bağımsız­lıkla ilgili kararlarını onayladı( Misak-ı Milli). Fa­kat, padişah kontrolündeki mecliste Sivas Kongre­sinin milli egemenlikle ilgili maddeleri tartışma konusu dahi yapılamadı.

3-Mustafa Kemal meclise başkan seçilsin
  Açıklama:Mustafa Kemal işgalcilere ve İstanbul otoritesine milli eylemin gücünü göstermek istiyor ve meclis dağıtıldığı takdirde meclis başkanı sıfa-tıyla meclisi Anadolu’da toplamayı amaçlıyordu. Mustafa Kemal meclise başkan seçilmemiştir.
      

MİSAK-I MİLLİ-PEYMAN-I MİLLİ [ MİLLİ ANT] (28 OCAK 1920)


1-Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür bölüne­mez.
Açıklama:
Bu madde Erzurum ve Sivas Kongresinin de ilk maddesidir.
Ülkeyi bölmek isteyenlere karşı bir tepkidir.
Kurtarılacak vatanın sınırları belli olmuştur.

2- İşgal altındaki Arap topraklarının geleceği bölge halkının vereceği oylara göre belirlenecektir.
3-Kars, Ardahan ve Batum’un geleceğinin belir­lenmesi için halk oylaması yapılacaktır.
4-Batı Trakya’nın geleceğinin belirlenmesi için halk oylaması yapılacaktır.
5-İstanbul ve Marmara Denizi her türlü tehlikeden uzak tutulursa; Boğazların dünya ticaret ve ulaşı­mına açılması mümkündür.
6-Azınlık hakları komşu ülkelerde Müslüman azın­lığa verilen haklar kadar olacaktır.
7-Siyasi, iktisadi ve hukuki gelişmemizi engelleyen sınırlamalar (kapitülasyonlar) kabul edilemez.
Misak-ı Millinin Önemi:
Milli mücadelenin hedefi kesin olarak belli oldu
Milli sınırlar meclis onayından geçti
Milliyetçilik anlayışının yerleştiği görüldü
Meclis kapitülasyonlara ilk ciddi tepkiyi gösterdi.
Milli mücadele için meclisin desteği alındı
Kurtarılacak vatan belli oldu
Türk halkının temel hakları dile getirildi.
Ulusal devlet kabul edildi
Alınan kararlar Turancılığın benimsenmediğini gösterdi
Ümmetçiliğin yerini ulusçuluk aldı
Mustafa Kemal’in askerlik hakları iade edildi
Misak-ı Milliyi öfkeyle karşılayan İtilaf Devletleri İstanbul’u resmen işgal etti.
Tam bağımsızlık ilkesi benimsendi
Açıklamalar:
ð                  Misak-ı Millide hedefler belirlendiği halde; he­deflere gidilecek yolun belirtilmemesi Mustafa Kemal’e hareket serbestliği verdi.
ð                  Misak-ı Milli kararları Wilson Prensipleri ile çelişmez.
ð                  Misak-ı Millide Osmanlı borçlarının ödenmesine de değinilmiştir.
ð                  Ulusal egemenlikten bahsedilmedi
ð                  Misak-ı Milli Lozan Konferansında bütün dün­yaca kabul edildi.
ð                  Sınırların belirlenmesinde Mondros Mütarekesinin imzalandığı anda işgal edilmeyen yerler ve Türkle­rin çoğunlukta olduğu bölgeler ölçü alındı.
ð                  Misak-ı Milli ilk defa Londra Konferansında dün­yaya duyuruldu.
            

İSTANBUL’UN RESMEN İŞGALİ (16 MART 1920)

  Sebepleri:
Meclis-i Mebusanın Misak-ı Milliyi ilan etmesi
Mustafa Kemal’in otoritesini kırmak
Milli mücadeleyi Türk halkının gözünde kötü göstermek
Panislamist eğilimlerin ve giderek güçlenen Bol­şevik yayılmacılığın İngiltere’nin bölgesel çıkarla­rını tehdit edecek duruma gelmesi
  Sonuçları:
Osmanlı meclisi dağıtıldı
Damat Ferit Paşa tekrar hükümet başkanı oldu
İstanbul’daki Türkler de kurtuluş adına İstan­bul’da ümit kalmadığını görünce Anadolu’ya geçti
Damat Ferit Paşa’nın tekrar yönetime getirilmesi halkı İstanbul hükümetinden soğuttu
TBMM’nin açılışına zemin hazırlandı
Padişah tutuklu duruma düştüğünden dolayı; Mustafa Kemal’e padişah adına söz söyleme imkanı doğdu
Türk halkı güvendikleri İngilizlerin çirkin yüzünü gördü
İngilizler Osmanlı meclisine saldırmakla milli iradeye ve demokrasiye karşı olan saygısızlıklarını gösterdiler
Bazı mebuslar sürgün edildi, bazı mebuslar tu­tuklandı; bazıları ise Anadolu’ya kaçtı.
İstanbul’dan Anadolu’ya göç başladı
Mustafa Kemal’in meclisin İstanbul’da toplan­mamasını isteme haklılığı ortaya çıktı.
  İşgalciler halkın kendilerine karşı tepkisini önle­mek ve işgalden Milli Mücadelecileri sorumlu tut­mak için şu genelgeyi yayınladılar:
İşgal geçicidir
Saltanatın devamını ve güçlenmesini istemekteyiz
Anadolu’da işgal devletlerinin isteklerine muhale­fet edildiği takdirde; İstanbul da Türklerin elinden alınacaktır.
İstanbul’dan verilecek emirlere uyulmalıdır.

  Mustafa Kemal’in İşgale Tepkisi:
İşgalciler kınandı
İstanbul ile ilişkiler kesildi
Anadolu’daki bazı işgalci subaylar, Malta’ya sürgün edilen Türk mebuslarına karşılık tutuklandı
Osmanlı’nın Anadolu’daki gelir kaynaklarına el kondu
İşgalcilerin sevkıyat yaptıkları Ulukışla-Geyve Demiryolu işlemez hale getirildi.

NOT: İstanbul’un işgal edildiğini Anadolu’ya Telgrafçı Hamdi Bey haber vermiştir.
                  

TBMM’NİN  AÇILMASI  (23 NİSAN 1920)

 

TBMM’nin Açılış Amaçları:
Milli iradeyi egemen kılmak
Ulusal güçleri bir arada tutmak
Bağımsızlığı sağlamak
Bağımsızlı ve egemenliği sağlayacak otorite ve gücü oluşturmak
 
TBMM’ye öncelikle, işgal dolayısıyla İstan­bul’dan kaçıp gelen mebuslar kabul edilerek; meclis Meclis-i Mebusanın devamı gibi gösterilmiştir.
 
Mustafa Kemal’in Meclisin Çalışma Şartlarını Belirlemek İçin Meclise Sunduğu Öneri:
1-TBMM’nin fevkinde hiç bir güç yoktur.
Açıklama:
TBMM bütün güçlerin üzerinde kabul edilmiştir.
İstanbul’daki otorite meclis otoritesinin altında kabul edilmiştir.

2-Hükümet kurmak gereklidir.
Açıklama:
Bu madde meclisin kuruculuk yönünü gösterir
3-Geçici olduğu bildirilerek bir hükümet başkanı tanımak; ya da padişah vekili çıkarmak doğru de-ğildir.
Açıklama:
Bu madde açılan meclisin daimi olduğunu vurgu­lamaktadır.
4-Mecliste yoğunlaşan ulusal iradenin yurdun alın yazısına doğrudan doğruya el koymasını kabul etmek temel ilkedir.
5-Yasama ve yürütme TBMM’ye aittir.
Açıklama:
18 Eylül 1920’de kurulan İstiklal Mahkemelerinin üyeleri de milletvekillerinden oluştuğundan dolayı yargı da meclisin eline geçmiştir.
Yasam, yürütme ve yargının mecliste toplanma­sına güçler birliği ilkesi denilir.
Güçler birliği ilkesi olağan üstü durumdan dolayı kabul edilmiştir. Hızlı karar alınıp; alınan kararların hızlı uygulanması amaçlanmıştır.
Güçler birliği ilkesi demokrasiye uygun değildir. Demokrasiye uygun olan kuvvetler ayrılığı ilkesi 1961 Anayasası ile kabul edilmiştir.
6-Meclisten seçilecek bir kurul meclis adına hükümet işlerine bakar. Oluşturulan bu İcra Vekilleri Heyetinin başkanı meclisin de başkanıdır.
  Açıklama:
Kurulan bu sisteme meclis hükümeti sistemi deni­lir. Bu sistemde bakanlar meclisten tek tek seçilir.
Meclis hükümeti sisteminde hükümet üyeleri meclisten tek tek seçildiğinden dolayı hükümetin kurulması gecikir; dolayısıyla da yürütme aksardı.
Meclis hükümeti sistemi cumhuriyet ilan edilene kadar devam etmiştir.
Saltanat devam ettiğinden dolayı devlet başkanlığı kurumu oluşturulamamıştır. Meclis başkanlığı ile hükümet başkanlığı aynı kişide toplanmıştır.
7-Padişah ve halife baskı ve zordan kurtulduğu zaman, meclisin düzenleyeceği yasal ilkeler doğrultu­sunda yerini alır.
Açıklama:
Birliğe ihtiyaç duyulan bu dönemde padişahlık ve halifelik kurumunun açıkça karşısına geçilmemiştir.
Bu madde ileride saltanat ve halifeliğin kaldırıla­bileceğini göstermektedir. Çünkü padişah ve halife­nin durumunu meclisin belirleyeceği dile getiril­miştir.
 
                TBMM’nin Açılmasının Önemi:
1.                  Milli egemenlik ilkesi kurumlaştı
2.                  Halkçı, ulusçu ve demokratik bir Türk devleti oluştu
3.                  Temsil heyetinin görevi sona erdi
4.                  Ulusal örgütlenme tamamlandı

  TBMM’nin Özellikleri:

1.                  İhtilalcidir: İstanbul’daki otoriteye rağmen meclis açılmış, yeni bir devlet oluşturulup; hıyanet-i vata­niye gibi kanunlar çıkarılmıştır.
2.                  Kurucudur: Yeni bir hükümet ve yeni bir devlet ortaya çıkarılmış; bir devlet için gerekli olan ka­nunlar ve anayasa hazırlanmıştır.
3.                  Halkçı, demokratik ve ulusçudur.
4.                  Milli egemenlik ilkesi temel ilkedir.
5.                  Güçler birliği ilkesi kabul edilmiştir
6.                  İstiklal mahkemelerini kurmakla yargı gücünü ortaya koymuştur.
7.                  Kurtarıcı bir meclistir.
8.                  Meclis-i hükümeti sistemi kabul edilmiştir.
9.                  İlk meclisteki vekiller arasında fikir birliği yoktur. Misak-ı Milli (bağımsızlık) birleştikleri tek fikirdi. Meclisin bu özelliğinden dolayı da bu meclis inkı­lapları yapmaya uygun değildir. Saltanatı kaldır­ması, bu meclisin inkılapçı olduğunu göstermez. Çünkü saltanatın kaldırılması Lozan öncesinin olağan üstü durumundan kaynaklanmıştır.
10.               İlk ilişkilerini Rusya ile kurdu ve ilk elçisini Rusya’ya gönderdi.
11.               30 Nisan 1920’de varlığını dünya devletlerine duyurdu.
 
TBMM’nin Otoritesini Artırma Çalışmaları:
İstanbul hükümetinin çalışmaları yok sayıldı
Otoriteyi artırıcı tedbirler alındı
Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı
İstiklal mahkemeleri kuruldu
İsyanlar bastırıldı
Anayasa  ilan edildi

  TBMM’ni Birliği Sağlama ve Devam Ettirme Çalışmaları:
Devrimler savaş sonrasına bırakıldı
Meclis-i Mebusanın üyeleri TBMM’ye kabul edildi
Kurulan devletin yeni bir cumhuriyet olduğu açıkça ifade edilmedi
Güçler birliği ilkesi kabul edildi
Padişah ve halifeye karşı savaş bitene kadar açıkça tavır takınılmadı
  I. Meclis  23 Nisan 1920 ile 1 Nisan 1923 tarihleri arasında çalışmıştır. 11 Ağustos 1923’de ise II. Meclis çalışmalarına başlamıştır.

 I. Meclisin Yenilenme Nedenleri:
Devlet sisteminin geliştirilmesi ve barıştan sonra izlenecek olan politikalarda millet vekillerinin anlaşmazlığa düşmesi.
İtilaf devletlerinin Lozan görüşmelerini keserek Türkiye’deki tartışmalı ortamdan yararlanmak is­temesi
Meclisin savaş döneminde yıpranmış olması

Meclisin inkılapları yapmaya uygun olmayışı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder