CEPHELER
DOĞU CEPHESİ:
Ermeni Sorunu:
Ø
Ermeniler
Osmanlı ülkesinde rahat bir şekilde yaşıyordu. Osmanlı Devletinde bakanlık ve
yargıçlık yapan Ermeniler dahi vardı. Van, Bitlis, Diyarbakır, Tokat ve
İstanbul yoğun olarak yerleştikleri yerlerdi. Osmanlı ülkesinin her yerine
istedikleri gibi yayılmışlardı.
Ø
Fatih
zamanında İstanbul’da Ermeni patrikhanesi kurulmuştur (dini liderlerine
katolikos denilir.). Tanzimat döneminde Fransızlar Katoliklerin; İngi-lizler
Protestanların koruyuculuğunu yaparken; Ruslar da Ortodoksların ve Ermenilerin
koruyuculuğunu yapıyordu.
Ø
Osmanlı,
Ermenilere, devlete bağlılıklarından dolayı millet-i sadıka diyordu. XIX.
yüzyılda bir çok ayaklanma olurken; Ermeniler bu ayaklanmalardan pek
etkilenmemiştir. Doğu Anadolu’da karışıklıklar çıkararak, bu bölgeden güneye
inmeyi planlayan Rusya, Ayastefanos Antlaşmasından iti-baren Ermeni meselesini
gündeme getirmiştir. Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurdurarak Rusya’nın
güneye inmesin önlemek isteyen İngiltere ise Berlin Konferansında Ermeni
meselesini gündeme getirdi. Böylece Ermeni meselesi İngiltere ile Rusya’nın
meselesi olarak ortaya çıktı.
Ø
Rusya
ve İngiltere’nin kışkırtmaları sonucunda XIX. yüzyılın sonlarında Ermeniler
arasında da milliyetçilik çalışmaları görülmeye başladı. Erme-niler
teşkilatlanmak için Hınçak(1887) ve Taşnaksütyun(1890) cemiyetlerini kurdular.
Ø
Osmanlı
ülkesinde en son isyan eden azınlık olan ve hiç bir bölgede yeterli çoğunluğu
olmayan Ermenilerin, Osmanlı ülkesinde isyanlar çıkararak ba-şarıya ulaşmaları
mümkün değildi.
Ø
Ermeniler
XX. yüzyılın başlarında Osmanlı Bankasını bastılar, 1904’de Sason isyanını;
1914’de Zeytun İsyanını çıkardılar. II.
Abdülhamit’e suikast düzenlediler.
§
Dünya
Savaşı esnasında Ruslar tarafından kullanılan Ermeniler yıllarca birlikte
yaşadıkları Türklere saldırmaktan çekinmediler. Osmanlı Devleti Doğu
Anadolu’da Türklerle Ermeniler arasında olayların çıkmaması için Ermenileri 14
Mayıs 1915’de çıkardığı tehcir kanunu ile Suriye bölgesine göç ettirdi.
Ø
Brest
Litovsk Antlaşması ile Rusya I. Dünya Savaşından çekilince; İngilizler Batum
petrol bölgesinde etkili olabilmek ve
Osmanlı ile Rusya arasında tampon bölge oluşturmak için Gümrü civarında
Ermenilere devlet kurdurdu. (28 Mayıs 1918)
Ø
Paris
Konferansında, Doğu Anadolu’da, Ermeni devletinin kurulması kabul edildi.
Mondros Mütarekesinin İngilizce metninde Doğu illerine Ermeni vilayetleri
denmesi de İngilizlerin Ermenilerle ilgili düşüncesini, daha Paris
Konferansından önce ortaya koyuyordu.
Ø
17
Ocak 1919’da Kağızman, Iğdır, Şavşat, Nah-civan ve Ordubat bölgelerini içine
alan Cenubigarbi Kafkas Hükümet-i Muvakkate-i Milliyesi adında bir Türk
hükümeti oluştu. Bu hükümete 12 Nisan 1919’da İngilizler son vererek bölgede
Ermenileri güçlendirmeye çalıştılar.
Ø
Rus
Çarlığı’nın çöküşü sonucu kurulan Gürcistan ise Ardahan, Artvin ve Batum’a
yerleşmiştir.
Ø
Doğu
Anadolu’da kurulacak olan Ermeni devletinin mandaterliği Paris Konferansı
esnasında ABD’ye verilmiştir. ABD Ermeni mandaterliğinden Aralık 1919’da
oluşturulan Harbord Raporu sonucunda vazgeçmiştir. Bu rapor Ermenilerin Doğu
Anadolu’da azınlıkta olduğunu, Türklerin mücadeleye hazır olduğunu ve ABD için
Doğu Anadolu’ya yönelik olarak alınacak bir mandaterliğin zararlı olacağı
belirtiyordu.
Ø
Doğu
Anadolu’daki Ermeni olaylarından dolayı Kazım Karabekir komutanı olduğu XV.
kolorduyu dağıtmamıştı. Bu kolordunun varlığı Ermeniler için kısmen de olsa
caydırıcı bir unsurdu. Bölge Doğu Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin
çalışmaları sonucu örgütlenmişti.
Ø
9
Haziran 1920’de Kazım Karabekir’in, TBMM tarafından, doğu cephesi komutanlığına
atanması sonucunda devletin ilk cephesi oluşmuş oldu.
Ø
28
Ekim 1920’de harekete geçen Türk ordusu karşısında tutunamayacağını anlayan
Ermeniler barış isteyince, 3 Aralık 1920’de Kazım Karabekir TBMM adına
Ermenilerle Gümrü Antlaşmasını imzaladı. NOT: 5 Aralık 1920’de
Ermenistan Sovyet Rusya yönetimine girdiği için Gümrü Antlaşması Ermeni
meclisinden geçememiştir.
GÜMRÜ ANTLAŞMASI
(3 ARALIK 1920)
►Ermeniler Kars, Gümrü ve Sarıkamış’ı terk edecek
►Aras Nehri ile Çıldır Gölü arası Türk-Ermeni sınırı olacak
►Ermeniler TBMM aleyhine olan antlaşmaları tanımayacaktır.
Ermeniler Kars civarından çekilince; Türkiye Devleti Gürcüler ile sınır
komşusu oldu. Ardahan’ın bir kısmı, Artvin ve Batum Gürcülerin elindeydi.
TBMM’nin verdiği ültimatom sonucunda 23 Şubat 1921’de Gürcüler Artvin, Ardahan
ve Batum’u terk etti.
Gümrü Antlaşmasının Önemi:
►Mondros Mütarekesi ile belirlenen sınırlar ilk defa aşılmıştır.
►TBMM’nin ilk askeri ve siyasi başarısı görüldü
►Ermenistan TBMM’yi antlaşma imzalayarak tanıyan ilk devlet oldu
►Misak-ı Milli yönünde ilk adım atıldı
►Sevr Antlaşmasına ilk darbe vuruldu
►Doğu sınırının belirlenmesi yönünde ilk adım atıldı
►Doğudaki güçleri batıya kaydırma imkanı oluştu
GÜNEY CEPHESİ
1.
Mondros
Mütarekesinden sonra İngilizler 9 Kasım !918’de İskenderun’u, 17 Aralık 1918’de
Antep’i, 22 Şubat 1919’da Maraş’ı ve 24 Mart 1919’da Urfa’yı işgal ettiler.
2.
Fransızlar
ise Mersin, Adana, Hatay ve Osmaniye’yi işgal ettiler.
3.
İngilizler
petrol bölgelerine karşılık Maraş (30 Ekim 1919), Urfa (30 Ekim 1919) ve
Antep’i (5 Kasım 1919) Fransızlara devrettiler.
4.
Fransızlar
Suriye ve Mısır’dan getirdikleri Ermenilere intikam alayları kurdurarak,
Ermenileri bölgedeki Türklere karşı kullandılar. Ermeniler Çukurova’da devlet
kurmak istediklerinden dolayı Türklere karşı saldırıya geçtiler.
5.
Batı
Anadolu’da düşmana karşı seçilmiş gerilla güçleri savaş verirken; güney
cephesinde kadın, çocuk, ihtiyar olmak üzere halk düşmana karşı top-yekün bir
mücadeleye girmiştir.
6.
Sivas
Kongresinde, güney cephesinin, gönderilecek subaylarca düzenlenip halkın
düşmana karşı harekete geçirilmesi planlanmıştır.
7.
Güney
cephesinde Fransızlara karşı ilk kurşunu Dörtyol’un Karakese Köyü’nde 19 Aralık
1918’de Mehmet Kara atmıştır.
8.
Fransızlar
ile Türk halkı arasında ilk ciddi çarpışmalar Sütçü İmam’ın harekete geçmesi
ile Maraş’ta başlamıştır. Maraş halkı Fransızları 10 Şubat 1920’de Maraş’tan
atmayı başardı.
9.
11
Nisan 1920’de ise Urfa halkı Fransızları memleketlerinden atmayı başardı.
10.
Şahin
Bey mücadelesi ile ünlenen Antep ise bütün gayretlerine rağmen Fransızlara
teslim olmak zorunda kaldı.
11.
TBMM
daha sonradan Maraş’a kahraman; Urfa’ya şanlı; Antep’e ise gazi unvanını vermiştir.
12.
Adana’da
ise mücadeleler 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşmasına kadar devam
etti.
13.
NOT: 5
Ağustos 1920’de Mustafa Kemal’in de katıldığı Pozantı Kongresi düzenlenmiştir.
14.
Açıklama:
Güney cephesi Ankara Antlaşması ile kapanmış ve Adana ile Antep savaş
yapılmadan Fransızlardan geri alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder