BATI
CEPHESİ
Yunanlıların Anadolu’da İlerleme Sebepleri:
►Osmanlı ordusunun terhis edilmiş olması
►Cephede ilk dönemde disiplin olmaması
►İsyanlardan dolayı Anadolu’da birliğin geç sağlanması
►İngilizlerin Yunanlılara yardım etmesi
►Mondros Mütarekesinin taşıdığı ağır maddelerden dolayı Osmanlı
Devletinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirememesi
Paris Konferansında, Türkiye’nin mandaterliğinin hiç bir devlet tarafından
alınmasını savunan Fransa; Yunanistan’ın İzmir’i terk etmesini de istiyordu.
Dünya Müslümanlarından çekinen İngilizler İstanbul’u paylaşım planları
içine almamıştır.
Paris Konferansında Kürtlerin mandaterliğini İngilizler kabul etmiştir.
Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı ilk mücadeleyi kuva-yı milliye
birlikleri verdi. 1921 yılkının başlarında oluşan düzenli ordu ise ilk
savaşını Çerkez Ethem’e karşı vermek zorunda kaldı
8-9 Temmuz 1920’de Bursa işgal edilince meclis kürsüsüne siyah bir örtü çekildi.
Bu örtü 6 Eylül 1922’de kaldırılmıştır.
Celal Bayar Galip Hoca takma adıyla kuva-yı milliye saflarında Yunanlara
karşı savaşmıştır.
I. İNÖNÜ SAVAŞI
(6-10 OCAK 1921)
Sebepleri:
►Önemli demir yolu hattından dolayı Yunanlılar Eskişehir’i ele geçirmek
istiyordu.
►Yunanlılar, yardım alabilmek için batılı devletlere güçlerini
ispatlamak istiyordu
►Yunanlılar Çerkez Ethem’in isyanından faydalanmak istiyordu.
►Yunanlılar TBMM’ye Sevr Antlaşmasını kabul ettirmek istiyordu
İsmet İnönü komutasındaki düzenli ordu Yunanlıları durdurmayı
başarmıştır.
I. İnönü Zaferinin Önemi:
►Düzenli ordu ilk zaferini kazandı
►İtilaf devletleri arasında anlaşmazlık yaşandı
►İsmet İnönü tuğgeneral rütbesi aldı
►TBMM’nin içte ve dışta saygınlığı arttı.
►Çerkez Ethem isyanı bastırıldı
►Afganistan ve SSCB ile dostluk anlaşması imzalandı
►İstiklal marşı kabul edildi.
►Teşkilat-ı Esasiye Kanunu kabul adildi
►Halkın orduya ve TBMM’ye karşı güveni arttı
►Asker toplama işi kolaylaştı
►İstanbul hükümeti ve TBMM Londra Konferansına davet edildi
LONDRA KONFERANSI
(23 ŞUBAT-12 MART
1921)
Sebepleri:
►Düzenli ordunun I. İnönü başarısı
►İtilaflar arasında anlaşmazlık çıkması
►Rusya ile TBMM’nin yaklaşmaya başlaması
►TBMM’ye Sevr Antlaşmasının kabul ettirilmek istenmesi
►Yunan ordusuna zaman kazandırma düşüncesi
Konferansa İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Osmanlı Devleti ve
TBMM katıldı.
TBMM’yi hukuken tanımak istemeyen İngilizler TBMM’yi konferansa direkt
olarak davet etmeyip Londra Konferansına Türkiye’den öncelikle İstanbul
hükümetini çağırmıştır. İngilizler, konferansta ikilik çıkarmak amacıyla ve
TBMM’ye Sevr Antlaşmasını kabul ettirmek için İstanbul hükümetinden TBMM
adına Mustafa Kemal’in uygun göreceği bir temsilci getirmesini istemiştir.
Mustafa Kemal konferansa direkt olarak davet edilmedikçe TBMM’nin
katılamayacağını bildirince; TBMM de İtalya aracılığı ile konferansa direkt
olarak davet edildi.
Konferansa TBMM adına Bekir Sami Bey; İstanbul hükümeti adına ise
Tevfik Paşa katıldı. Konferansta Türk delegeleri arasında ikilik çıkarmak
isteyen İtilaf devletleri ilk konuşma hakkını Tevfik Paşa’ya verdiler. İtilaf
devletlerinin oyununu bozmak isteyen Tevfik Paşa “ Söz milletimin asıl temsilcilerinindir,
sözün Anadolu kuruluna verilmesin rica ederim” der.
Mustafa Kemal Türkler Adına
Konferanstan Olumlu Bir Sonuç Çıkmayacağını Biliyor; Fakat Şu Sebeplerden
Dolayı Konferansa Katılımı Kabul Ediyordu:
►Türklerin haklı davasını ve misak-ı millisini dünyaya duyurmak
►İşgalcilerin “Türk milleti barışa yanaşmıyor” tezini çürütmek
►Yeni kurulan orduya zaman kazandırmak
►TBMM’yi hukuken tanıtmak
Konferansta işgalciler Türklere sürekli olarak
Sevr Antlaşmasın kabul ettirmeye çalışmıştır. Sadece Sevr Antlaşmasında
belirlenen asker sayısının bir miktar artırılabileceği söylenmiştir.
Bekir Sami Bey Fransa, İngiltere ve İtalya ile esir mübadelesine ve
ekonomiye yönelik antlaşmalar imzalamıştır. Bekir Sami Bey bu antlaşmalarda
eşitlik ilkesini gözetmemiştir. İtalya ve Fransa’ya ekonomik tavizler verirken;
İngilizlerle yaptığı esir mübadelesi antlaşmasına göre İngilizlerin sadece
Malta’daki esirleri serbest bırakmasını; diğerlerini ise değişim dışı tutmasını
kabul etmiştir. Bekir Sami Bey’in yaptığı bu antlaşmaları TBMM eşitlik ilkesine
uymadığı için kabul etmediği gibi; Bekir Sami Bey’i de dışişleri bakanlığından
almıştır. Bu antlaşmalar TBMM’nin antlaşma imzalanabilecek diplomatik
saygınlığa ulaştığını göstermiştir.
Konferansın Önemi:
►TBMM hukuken tanındı
►Sevr Antlaşmasından işgalcilerin taviz verebileceği görüldü
►İşgalciler arasıdaki görüş ayrılıkları büyüdü
►Konferanstan sonuç çıkmaması Türk milletine tam zafer kazanılması
gerektiğini gösterdi.
TÜRK-AFGAN DOSTLUK
ANTLAŞMASI
(1 MART 1921)
TBMM ve Afganistan karşılıklı olarak birbirinin meşruluğunu tanımayı ve
yardımlaşmayı kabul etti-ler.
Önemi:İlk defa bir doğulu İslam devleti
TBMM’yi ve misak-ı milliyi tanıdı.
NOT:Afganistan 1919’a kadar İngiliz sömürgesi altındaydı.
MOSKOVA ANTLAŞMASI
(16 MART 1921)
Sebepleri:
Ø
TBMM’nin
Gümrü başarısı
Ø
İnönü
Zaferi
Ø
TBMM’nin
güvenilir dost imajı vermesi
Ø
SSCB’nin
dost arayışı
Ø
TBMM’nin
İtilaf devletleri ile yaklaşıyor olması
Ø
Boğazların
açık halde oluşunun SSCB’yi kendi adına endişelendirmesi
Antlaşmanın Maddeleri:
1.
Liman
hizmetlerinden Türkiye’nin faydalanması şartıyla, Batum Gürcistan’a
bırakılacaktır.
2.
Ermeni
ve Gürcüler ile yapılan antlaşmalar kabul edilecektir.
3.
Boğazların
rejimi Türkiye’nin egemenlik hakları korunmak şartıyla Kara Deniz’e sahildar
devletlerce düzenlenecektir.
4.
Birinin
tanımadığı uluslararası antlaşmayı diğeri de tanımayacaktır.
5.
Osmanlı
Devleti ile Rus Çarlığı’nın yaptığı antlaşmalar geçersiz sayılacaktır.
6.
Artvin
ve Ardahan TBMM’de kalacaktır.
7.
Gerekli
durumlarda karşılıklı yardımlaşılacaktır.
Antlaşmanın Önemi:
►İlk defa Avrupalı bir devlet antlaşma imzalayarak TBMM’yi ve misak-ı
milliyi tanıdı
►Rusya Sevr Antlaşmasını geçersiz saydı
►Batum’un Gürcistan’a bırakılması ile misak-ı milliden ilk taviz
verildi
►Rusya kapitülasyonları kaldıran ilk devlet oldu
►TBMM ile SSCB arasında ilk antlaşma imzalandı
►Doğu cephesinin güvenliği pekiştirildi.
►TBMM diplomatik bir zafer elde etti.
►İşgalci devletlere karşı denge politikası izlenebilmesi için önemli
bir koz elde edildi.
►İki devlet karşılıklı olarak birbirinin rejimini tanıdı.
NOT: Rusya ile ilişkiler Mayıs 1920’de
başlamıştır. Haziran 1920’de ise Rusya misak-ı milliyi tanımıştır.
II. İNÖNÜ ZAFERİ
(23 MART-31 MART
1921)
Sebepleri:
►Londra Konferansında TBMM’nin Sevr Antlaşmasını kabul etmemesi.
►Yunanlıların Eskişehir’i ele geçirmek istemesi (Eskişehir’den demir
yolu geçiyordu)
►Yunanlıların güçlerini Avrupalı devletlere göstererek, onlardan
yardım almak istemesi.
İsmet Paşa komutasındaki Türk ordusu Yunanlıları
ikinci defa durdurmayı başarmıştır.
Mustafa Kemal İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta “Siz orada yalnız düşmanı
değil; milletin makus talihini de yendiniz“ demiştir.
Zaferin Önemi:
►I. İnönü Zaferinin rastlantı olmadığı görüldü
►Ordunun taarruza hazır olmadığı görüldü
NOT: 8 Nisan 1921’de ordu
Aslıhanlar’da karşı taarruza geçtiyse de başarılı olamadı.
►Cephenin güneyi de Refet Bele’den alınarak İsmet Paşa’nın komutasına
verildi.
►İtilaf bloğundaki ayrılık düşüncesi güçlendi.
ESKİŞEHİR-KÜTAHYA
MUHAREBELERİ
(10-24 TEMMUZ 1921)
Ordusunun daha fazla güçlenmeden imha edilmesi
gerektiğine inanan Yunanlılar 10 Temmuzda tekrar harekete geçmiştir. Zaferden
emin olan Yunan kralı bu savaş öncesinde İzmir’e gelmiştir.
Yunanlılar karşısında Türk ordusu tutunamayınca; Türk ordusunun telef olmasını önlemek isteyen
Mustafa Kemal, İsmet Paşa’dan Türk ordusunu Sakarya’nın doğusuna çekmesini
istedi. Yunanlılar Sakarya’nın doğusunu hem tam olarak bilmiyorlar; hem de
Yunanlıların bu bölgeye ait savaş planları yoktu.
Önemi:
►Türk ordusu Kurtuluş Savaşı esnasında ilk ve tek mağlubiyetini
almıştır.
►Afyon, Kütahya ve Eskişehir Yunanlıların eline geçmiştir.
►Mecliste tartışmalar başlamıştır.
►Meclisteki bazı millet vekilleri başkentin Kayseri’ye taşınmasını
teklif etmiştir.
BAŞKOMUTANLIK KANUNU
(5 AĞUSTOS 1921)
Kanunun Çıkarılmasının Sebepleri:
►Olağan üstü durumdan dolayı
kararların hızlı alınıp; hızlı uygulanması gerekiyordu.
Mustafa Kemal milli iradeye olan saygısından
dolayı baş komutanlık yetkisini meclisten sadece üç aylık kısa bir süre için
istemiştir. Baş komutanlık yetkisi daha sonradan, Büyük Taarruz öncesinde
süresiz olmak üzere (20 Temmuz 1922), iki defa uzatıldıysa da Cumhuriyetin
ilanı ile sona ermiştir.
Önemi:
►Meclis ilk defa bütün yetkilerini bir kişiye vermiştir.
►Mustafa Kemal tekrara askerlik mesleğine dönmüştür.
►Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşını daha rahat idare etme imkanına
kavuşmuştur.
Baş Komutanın Yetki ve Sorumlulukları:
►Meclisin tüm yetkilerini taşır.
►Meclis kararı ile yetki süresi uzatılır.
►Kararları kanun niteliğindedir.
►Görev süresi dolmadan yargılanamaz
Açıklama:Baş komutanlık süresinin
uzatılması ve süresiz hale getirilmesi; meclisin Mustafa Kemal’e güvendiğini ve
Mustafa Kemal’in baş komutanlık yetkisini iyi kullandığını gösterir.
TEKALİF-İ MİLLİYE
EMİRLERİ
(7-8 AĞUSTOS 1921)
Kanunun Çıkarılış Sebebi:
►Türk ordusunun taarruz gücüne ulaşabilmesi için Türk milleti topyekün
seferber edilmek istenmiştir.
Maddeleri:
1.
Her
ilçede bir tekalif-i milliye komisyonu kurulacaktır.
2.
Kanunun
uygulanması için İstiklal Mahkemeleri çalışacaktır
3.
Her
aile bir giyimlik elbise; bir çift çorap; bir çift çarık verecektir.
4.
Bedeli
sonradan ödenmek üzere; halk ve esnafın elinde bulunan yiyecek, giyecek gibi
her türlü temel gereksinim maddeleri ve teknik araç gereçlerle ulaşım araç
gereçlerinin %40’ına el konulacaktır.
5.
Halk
elinde bulunan ulaşım araçları ile her ay Milli Mücadele adına 100 kilometre taşıma yapacaktır.
6.
Gerekirse
sahipsiz mallara el konulacaktır.
7.
Halk
elinde bulunan silah ve cephanenin tümünü teslim edecektir.
NOT: Halktan yardımlar toplanamadan Sakarya Savaşı
başlamıştır.
SAKARYA MEYDAN SAVAŞI
(23 AĞUSTOS-12 EYLÜL
1921)
Yunanlılar
Ankara’ya kadar ilerleyerek savaşı kesin olarak sonuçlandırmak için harekete
geçmiştir.
Yüz kilometrelik bir alana yayılmış olan Türk ordusu düşman karşısında
dağılma emareleri gösterdiyse de; Mustafa Kemal’in “Hattı müdafa yoktur.
Sathı müdafaa vardır. O satıh tüm vatandır. Va-tanın her karış toprağı
yurttaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz” sözü Türk askerinin savunma
azmini artırmıştır. 10 Eylülden itibaren kendisini toparlayan Türk ordusu
Yunanlıları durdurduğu gibi Sakarya Nehri’nin batısına atmayı da başarmıştır.
Ordunun taarruz gücü olmadığı için savaşa devam etmemiştir.
İngilizler Yunanlılara Zaman Kazandırmak İçin Ateşkes Teklifinde
Bulundular:
►Savaş durdurulacak
►İki tarafın kuvvetleri denetlenecek
►Kuvvetler artırılmayacak
►Askersiz ara bölge oluşturulacak
►İtilaflar her iki tarafın askeri gücünü denetleyebilecek
Bağımsızlık olgusu ile bağdaşmayan bu ateşkes
önerisi ilke olarak kabul edildiyse de; TBMM bu ateşkesin şartlarını bütün
olarak kabul etmedi.
TBMM ateşkesin tam olarak kabul edilebilmesi için Yunanlıların
Anadolu’yu terk etmesini istemiştir. Fakat asıl amaçları Yunanlılara zaman kazandırmak
olan işgal devletleri bu öneriyi kabul etmemiştir.
NOT: Türk ordusu, Kurtuluş Savaşında,
en fazla Sakarya Savaşında şehit vermiştir.
NOT: Türkler ve Yunanlılar Sakarya
Savaşında uçak kullanmıştır.
Sakarya Zaferinin Önemi:
►Türk ordusunun II. Viyana Bozgunundan beri de-vam eden geri çekilişi
ve savunması sona erip; taarruz dönemi başladı.
►İtilaf bloğu dağıldı.
►İtalyanlar Anadolu’yu terk etti.
►Fransa ile TBMM arasında Ankara Antlaşması imzalandı
►İngiltere ile 22 Ekim 1921’de TBMM esir mübadelesi antlaşması
imzaladı
►Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ile TBMM arasında Kars Antlaşması
imzalandı.
►2 Ocak 1922’de TBMM ile Ukrayna arasında dostluk antlaşması imzalandı
►İngilizler TBMM’ye ateşkes teklifinde bulundu.
►Yunanlıların taarruz gücü kırıldı.
►Mustafa Kemal’e gazilik ve mareşallik unvanı verildi. (19 Eylül 1921)
KARS ANTLAŞMASI
(13 EKİM 1921)
Ø
Sakarya
Zaferi Ermenistan, Azerbaycan ve Gür-cistan’ı Rusya’nın da teşviki ile TBMM ile
antlaşma imzalamaya yönlendirdi.
Ø
TBMM ile üç Sovyet cumhuriyeti arasındaki
ant-laşma Türkiye’nin doğu sınırına son halini verdi. (Türkiye’nin Batum’un
liman hizmetlerinden fay-dalanma hakkı da sona erdi.)
ANKARA ANTLAŞMASI
(20 EKİM 1921)
Sebepleri:
►TBMM’ni Sakarya Zaferi
►Fransızların Yunan zaferinden ümidini kesmesi
►İngiltere’nin Almanya’ya yaklaşmaya başlaması
►Türklerin her türlü bölücü harekete karşı olması ve bu tür pürüzleri
gidermek için mücadeleyi göze alması
Açıklama: Fransa ile TBMM arasında Eskişehir-Kütahya
Savaşlarından önce barış görüşmeleri başlamış; fakat Türk ordusunun bu
savaştaki başarısızlığı Fransızları ümitlendirmiş ve Fransızlar Yunanistan
ile Türkler arasındaki mücadelenin kesin sonucunu beklemeye başlamıştır.
Antlaşmanın İçeriği:
►Fransa işgali altında bulunan Adana ve Antep’i terk edecektir.
►Hatay ve İskenderun Fransa’nın mandaterliği altında bulunan Suriye’de
kalacaktır.
►Fransa Hatay’ın nüfusuna ve kültürüne müdahale etmeyecektir.
►Fransa bölgeden çekilmek zorunda kalırsa; Hatay ve civarını Suriye’ye
bırakmayacaktır.
Açıklama:
Bu madde Mustafa
Kemal’in ileri görüşlülüğünü gösterir. Çünkü Fransa 1936’da bölgeyi terk
edecek ve bölgedeki statünün yeniden belirlenmesi gerekecektir.
Önemi:
1.
Güney
cephesi kapanmıştır.
2.
Misak-ı
milliden taviz verilmiştir.
3.
Dış
politikada başarılı ve sözü geçer olmanın şar-tının iç politikada da başarılı
olmaktan geçtiği görülmüştür.
4.
Güney
sınırı ilk haliyle çizilmiştir.
5.
İtilaf
bloğu parçalanmıştır.
6.
Adana
ve Antep kurtarıldı.
7.
Hatay
misak-ı milli sınırlarının dışında kaldı.
8.
Güneydeki
Ermeni sorunu kapandı.
BÜYÜK
TAARRUZ (26 AĞUSTOS 1922)
Taarruz İçin Yapılan Hazırlıklar:
►Mustafa Kemal’in baş komutanlık
süresi uzatıldı.
►Rusya’dan ve bazı doğulu
ülkelerden yardım sağlandı.
►Doğu ve güney cephesinde tam
güvenlik sağlandı.
►İstanbul’dan silah ve cephane
kaçırıldı.
►Kamu oyu oluşturmak için Avrupa’ya
diplomatlar gönderildi.
►Fransa ve İtalya’nın bıraktığı
silahlar toplandı.
►Fransa ve İtalya’dan silah satın
alındı.
►Tekalif-i milliye emirleri
uygulandı.
►Ordu yoğun bir eğitime tabi
tutuldu.
Türk ordusu 26 Ağustos 1922’de taarruza geçti.
30 Ağustos 1922’de ise Dumlupınar’da Yunan ordusu ile Türk ordusu arasında
Başkomutan Meydan Muharebesi oldu. Başkomutan Meydan Muharebesinde Türk ordusu
karşısında mağlup olan Yunan ordusu batı yönünde kaçmaya başladı. Mustafa Kemal
Türk ordusunun bu zaferi üzerine Yunanlıların ülkeden tamamen atılması için
orduya “Ordular ilk hedefiniz Ak Denizdir ileri!” emrini verdi.
9 Eylülde Yunanlılar İzmir’den atılırken son Yunan kalıntıları ise 18
Eylülde Kapıdağ Yarımadası’ndan atıldı.
Türk ordusu 18 Eylülden itibaren Marmara’ya yönelince İngilizler ile
karşı karşıya geldi. İngilizler bu durum karşısında TBMM’ye ateşkes teklifinde
bulundular. İngilizler Türk ordusu Marmara’ya girdiği takdirde Türk ordusuna
karşı savaşabileceklerini bildirdiler. SSCB kozunu İngilizlere karşı çok iyi
kullanan Mustafa Kemal ise Doğu Rumeli Yunanlılar tarafından boşaltılmadığı
takdirde Türk ordusunun savaşa devam edeceğini bildirdi. İngilizler
Yunanlıların Doğu Rumeli’yi boşaltması şartını kabul ederek mütareke yapılmasın
istediler.
Büyük Taarruzun Önemi:
►Yunanlılar Anadolu’dan atıldı.
►TBMM eşit devletler konumuna
geldi.
►İngilizler ile Türk ordusunun
savaşma ihtimali oluştu.
►Mudanya Mütarekesine zemin oluştu.
MUDANYA MÜTAREKESİ
(11 EKİM 1922)
Sebepleri:
►Yunanlıların kesin olarak mağlup
olması
►İngiltere’nin politik yalnızlığa
düşmesi.
►İngiliz dominyonlarının bıkkınlık
göstermesi.
►Lloyd George hükümetinin sert
eleştirilere maruz kalması
►Mustafa Kemal’in SSCB ile
yardımlaşma manevralarına girmesi.
TBMM, İngiltere, Fransa, İtalya‘nın doğrudan
katıldığı ve Yunanlıların Mudanya
açıklarından
bir gemiden dolaylı olarak takip ettiği Mudanya Mütarekesi görüşmeleri 3 Ekim
1922’de başladı.
Mütarekenin Maddeleri:
1-Yunanlılar Doğu Trakya’yı 15 gün içinde Meriç’e kadar
boşaltacak; bölgede Türk yönetimi 30 gün sonra başlayacaktır.
2-İstanbul ve çevresinin yönetimi TBMM’ye bıra-kılacaktır.
3-Türk ordusu barış imzalanana kadar; Çanakkale ve Kocaeli
Yarımadası’nda belirlenen çizgide duracaktır.
4-Türkiye barış imzalanana kadar Doğu Trakya’da 8000
jandarmadan daha fazla güç bulundurmayacaktır.
5-Boğazların durumu yapılacak olan antlaşma ile
belirlenecektir.
Mütarekenin Önemi:
►Savaşın silahlı mücadele dönemi
sona erip; diplomatik mücadele dönemi başladı.
►Lloyd George hükümeti istifa etti.
►İsmet Paşa diplomatik başarısını
ispat etti.
►Doğu Trakya savaş yapılmadan
kurtarıldı.
►Osmanlı yönetimi mütarekeye
çağrılmamakla ve İstanbul ve çevresinin yönetimi TBMM’ye bırakılmakla Osmanlı
Devletinin hukuken sona erdiği ka-bul edilmiştir.
►İngiltere TBMM’nin meşruluğunu
tanıdı.
LOZAN ANTLAŞMASI
(24 TEMMUZ 1923)
Mustafa
Kemal Yunanlıların İzmir’de yatığı tahribatın görülerek Yunanistan’dan daha
fazla savaş tazminatı almak ve görüşmeleri daha yakından ta-kip edebilmek için
barış görüşmelerinin İzmir’de olmasını istemiştir. Görüşmelerin tarafsız bir
ülkede olmasını isteyen Avrupalı devletler ise görüşmelerin İsviçre’nin Lozan
kentinde olmasına karar vermiştir.
Rauf Orbay bakanlar kurulu başkanı olduğu için görüşmelere katılmak
istemiş; fakat görüşmelere Mondros Mütarekesini imzalayan bir kişinin gidemeyeceğini
savunan Mustafa Kemal; barış görüşmelerine İsmet paşa’nın gitmesini uygun
bulmuştur.
Görüşmelere TBMM baş delege olarak adına İs-met İnönü, Rıza Nur ve Hasan
Saka katılmıştır.
Mustafa Kemal TBMM delegelerinden; barış görüşmeleri esnasında
kapitülasyonlar ve Ermeni meselesi hakkında taviz verilmemesini istemiştir.
Lozan’da barış görüşmeleri 20 Kasım 1922’de başladı. Borçlar, Irak
sınırı, kapitülasyonlar, Boğazlar ve İstanbul’un boşaltılması meselesinden
dolayı görüşmeler 4 Şubat 1923’de kesildi.
Yahudi cemaati lideri Haim Naim Efendi’nin ara-buluculuğu sonucunda
görüşmeler 23 Nisan 1923-de tekrar başlayıp, 24 Temmuz 1923’de sonuçlandı.
Sınırlar:
Doğu
Sınırı: Kars
Antlaşması ile belirlenen sınır ölçü alındı.
Irak
Sınırı:Musul
petrol bölgesini Türkiye’ye bırakmak istemeyen İngiltere Irak sınırının çizilmesinde
sorun çıkardı. Görüşmelerde vakit kaybedilmek istenmediğinden dolayı, Irak
sınırı meselesinin, Lozan Görüşmelerinden sonra Türkiye ile İngiltere
arasındaki ikili görüşmelerle halledilmesi kararlaştırıldı.
Açıklama: Irak sınırının çizilmesi, Lozan’da çözüme kavuşturulamayan tek
meseledir.
Suriye
Sınırı:Ankara
Antlaşması ile belirlenen sınır ölçü alındı.
On
İki Ada:İtalya’ya
bırakıldı.
Ege
Adaları:Bozcaada
ve Gökçeada dışındaki diğer adaların Yunanistan’a, silahlandırmamak şartıyla
bırakılmasına karar verildi.
Boğazlar:Boğazlar başkanlığını Türk
delegenin yapacağı şekilde bir komisyon tarafından yönetilecektir. Bu komisyon
milletler cemiyeti tarafından denetlenecek ve statü milletler cemiyetinin
garantisinde olacaktır.Boğazlardan serbest geçiş olacak-tır. Ticaret gemilerinin
geçişi serbest olacak; fakat savaş gemileri tonaja tabi tutulacaktır. Türk
askeri olağan üstü durumlar hariç boğazlar bölgesinin 20 km gerisinde duracaktır.
Açıklama: Türkiye açısından Lozan antlaşmasının en sakat maddesi
boğazlarla ilgili maddesi olmuş-tur. Bu madde adeta Türkiye’yi mağlup durumuna
düşürerek egemenlik haklarını kısıtlamıştır.
İstanbul’un
Boşaltılması: Antlaşmanın
imzalanmasından 6 hafta sonra İstanbul boşaltılacaktır.
Açıklama:İşgalciler 2 Ekim 1923’de İstanbul’u terk etti.
Kapitülasyonlar
ve Düyun-ı Umumiye:Kapitülasyonlar
ve Düyun-ı Umumiye kaldırıldı.
Borçlar:Osmanlı’nın en fazla Fransa’ya borcu olduğundan
dolayı, borçlar en fazla Fransa ile tartışıldı. Borçların I. Dünya Savaşı
sonucunda Osmanlı’dan ayrılan devletlerle TBMM arasında paylaştırılarak
ödenmesine ve TBMM’nin üzerine düşen borcu taksitler halinde ödemesine karar verildi.
Ermeni Meselesi: Kapandı.
Azınlıklar:TBMM bir daha azınlıklar bahane
edilerek iç işlerine karışılmaması için bütün azınlıkları Türk vatandaşı kabul
etti. İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Türkler hariç; diğer
azınlıkların ve dışarıdaki Türklerin ülkelerine dönebileceği kabul edildi.
Okullar:Yabancı okulları iç meselesi sayan
TBMM Lozan Görüşmelerinde yabancı okulları tartışma konusu yaptırmadı.
Savaş Tazminatı:Yunanistan Karaağaç bölgesini
savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verecektir.
Açıklama: Bu madde Trakya’nın I. Dünya Savaşı öncesindeki
sınırını değiştirmiştir.
Patrikhane:Patrikhane İstanbul’da kalacaktır. Patrik seçimini
başka devletleri iç işlerine karıştırmak istemediğinden dolayı Türkiye
yapacaktır. Türkiye Ortodoks din adamlarının belirlediği üç adaydan birini
patrik olarak tayin edecektir. Pat-riğin siyasal yetkileri olmayacaktır.
Kıbrıs: İngiltere kendi toprağı saydığı
Kıbrıs’ı görüşmeler esnasında tartışma konusu yaptırmadı.
Lozan Antlaşmasının
Önemi:
►Türkiye Devleti
tanındı.
►Osmanlı devletinin
sona erdiği kabul edildi.
►Türk devletinin tam
bağımsızlığı kabul edildi.
►Osmanlı’nın
bıraktığı asırlık sorunlar kapandı.
►Devrimler için ortam
hazırlandı.
►Sevr Antlaşması
yürürlükten kalktı.
►Sömürge altında
yaşayan milletlere örnek oldu.
Lozan
Antlaşmasının Eleştirilen Yönleri:
►Batı Trakya
ve Ege Adaları’nın geri alınamaması
►Patrikhanenin
İstanbul’da kalması
►Musul’un
alınamaması
►Boğazların
statüsü
Açıklama:Lozan’ı eleştirenlerin günün
şartlarını bilmediği veya düşünmediği anlaşılmaktadır. Tarihçi araştırdığı
olayın geçtiği dönemin şartlarını bilmek zorundadır.
Lozan Antlaşmasının Özellikleri:
►I. Dünya Savaşı sonrasında
imzalanan antlaşmalar arsında günümüze kadar geçerliliğini koruyan tek
antlaşmadır.
►I. Dünya Savaşı sonucunda
imzalanan en son antlaşmadır.
►Yeni bir devletin kurulduğunu
belgelemiştir.
►23 Ağustos 1923’de II. Meclis
tarafından onaylandı.
►Rusya ve Bulgaristan sadece
Boğazlar rejimi için katıldı.
►143 maddedir
Lozan’ı I. Dünya Savaşından Sonra İmzalanan
Antlaşmalardan Ayıran Farklar:
►Askeri kısıtlamalar yoktur.
►Türkiye savaş tazminatı
vermemiştir
►Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar
uygulanmamıştır.
►Zaferi simgelemektedir.
►Türkiye eşit devletler
statüsündedir.